Ağustos Karıncası
Film Hakkında
Hayalleri, idealleri, köpükten kaçan notaları ve hayatındaki “armonisi” yle İbrahim’in öyküsü.
Türkiye / 2005 / 50′ / Mini DV / Türkçe / İngilizce Altyazılı
İbo küçük bir kasabada anons memuru, belediye çaycısı, çiftçi, nikah memuru
ve …
45 yaşında ve beş işte çalışıyor. Bu kadar çok işi de neredeyse etrafındaki kimsenin inanmadığı bir hayali gerçekleştirebilmek için yapıyor. “Küçük bir kasabada yaşıyoruz ne gibi hayalimiz olur ki” diyenlere inat, hayalleriyle, hayalleri için verdiği mücadelesiyle bazen bir karınca bazen bir ağustos böceğine dönüşüyor ibo.
Kendisine göre hayatı “bir armoni” arkadaşları için ise akordu bozuk bir saz?
Hayalleri, idealleri, köpükten kaçan notaları ve hayatındaki “armonisi” yle İbrahim’in öyküsü.
İbrahim Er (Ağustos Karıncası)
Hayatımda bir armonik yapı olmazsa bu kadar işi bir arada yürütemem.
Armoni bir uyumdur, uyum kuralıdır. Uyumsuzluk varsa armoni yoktur.
Çaycı evlendirme memuru olur mu, memurluk yapan kişi hamam da çalışır mı falan …Yani bunlar insanlara böyle geliyor. Benim için çok uygun, çok normal. Önemli olan o yaptığın işi, iyi yapabilmek yani. Memurluk işim kravatla falan ilgili değil.
Örneğin hamamda çok güzel kese yaptım, masaj yaptım iki akşam sonra nikahını kıydım. Hepsini ben bir iş olarak görüyorum…
…Yani idealleri için yaşar insanlar,..
Onur Er (Oğlu)
İbrahim Er bugün piyasaya çıksa kim dinler onu?
Ne olduğunu bilmiyorlar, etmiyorlar. Bir Timur Selçuk varken onu mu dinlerler yani.
Tahsin Talaş (Hamam Sahibi, Arkadaşı)
Maaş yetmiyor, uçuyor, hamamdan takviye yapıyoruz, müzik dersine gönderiyoruz.
Timur Selçuk (Müzisyen, Piyano Hocası)
İbocuk şey gibi, bizim nazar boncuğumuzdur yani. Vallahi milattan önce başladı, milattan sonraya kadar. Baksana, 20 sene, diyor. Yani o kadar kalmamış aklımda.
Tahsin Talaş (Hamam Sahibi, Arkadaşı)
Ben gerçekten müziksel sanatı, kalkınmış ülkelerin bir hobisi olarak görürüm.
Diyelim ki ekonomik sıkıntıya girdik. Sazı elime alacağım. Yarınki senedi düşüne düşüne çaldığım zaman,
İbrahim Er (Ağustos Karıncası)
Yine çalarsan?
Tahsin Talaş (Hamam Sahibi, Arkadaşı)
Bir borçlu gelip kapıyı çalacak diye kafaya taktığın zaman o sazın teli iyi öter mi Allah’ını seversin. Akordu zaten otomatikman anadan doğma bozuk olur.
İbrahim Er (Ağustos Karıncası)
Kaç milyar insan var dünyada? 7 milyar insan var. 7 milyar insanın zaten herhalde bir 6,5milyarının zaten akordu bozuk. Yani ben de bu sistem içersinde hayatın akordunu yapmaya çalışıyorum.
Amaç
Küçücük bir kasabada yaşıyorsunuz, var olan mevcut koşullarda yapacaklarınız birileri tarafından belirlenmiş, plânlanmış. Hayallerinizin sözü bile edilemez. Bir üniversite kazanarak kasabanın dışına çıkmak ya da para kazanmak için büyük şehirde çalışmak gibi bir alternatifiniz yoksa bütün ömrünüzü o kasabada ve rutini belli bir şekilde tamamlamanız oldukça olağan.” Bu gözlemimle başbaşayken tanıştım İbo’yla. İbo, İznik Belediyesi’nde anons memuru, çaycı, nikâh memuru, iş çıkışında bir parkta garson. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi kıraç bir tarlası var ve orada kimseye aldırmadan deneme yanılma yöntemiyle türlü türlü bitki-ağaç ekip, söküyor. Tarlası için “Taa Sakarya’lardan toprak getirtiyor”. 45 yaşında ve ve günü neredeyse 48 saat yaşıyor. Bir insanın nasıl bir motivasyonla bu kadar çalışabileceğini aklınız almıyor ilk bakışta. Büyük şehirde, kariyer ve para peşinde koşuşturan insanlarda bile göremediğiniz bir motivasyonla çalışıyor. Bitip tükenmeyen enerjisi ve sürekli mutlu, umutlu haliyle işleri arasında koşuşturuyor. O çalışırken değil ama siz onu izlerken yorgun düşüyorsunuz. ‘Bu adam deli mi?’ sorusunu siz de oradakilerle birlikte soruyorsunuz. Derken İbo’nun bütün bunları, etrafındaki birçok kimseye aldırmadan, yalnız kalmayı bile göze alarak peşinden koştuğu bir hayalini gerçekleştirmek için yaptığını öğreniyorsunuz. Geleceğine ilişkin plânlar yapmayı ya da gelecek yılı tasarlamayı hayal kurmakla karıştıran insanlarla çevrili dünyanızda, hayal kurmanın ve o hayalinizin peşinden koşmanın önemini fark ediyorsunuz. Nasıl hayalsizleştiğiniz, hayalsizleştirildiğiniz gerçekliğiyle yüz yüze geliyorsunuz. İbo’ya sorup, aslında yanıtlarını kendinizde aradığınız sorular sormaya başlıyorsunuz. “Hâlâ hayal kurabiliyor muyum, hayal kurmak diye yaptığım şey gelecek plânlaması mı yoksa gerçekten hayal kurmak mı, hayallerimi gerçekleştirmek için neleri göze alabiliyorum, gerçekleşme olasılığı görünmese bile o hayallerimin peşinden koşar mıyım, yalnız kalmayı göze alır mıyım, yakınlarımdan birinin ibo gibi yaşamasına izin verir miyim?”, “Boşuna mı uğraşıyor İbo?”, “Sanatı sanatçı mı yapmalı?”, “Akordu doğuştan bozuk yaşamlarda sazların teli iyi öter mi?”, hayal kurmanın yaşı var mıdır? vs. vs.
‘Ağustos Karıncası’ filmini çekerken de kurgularken de bütün bu sorulara kesin yanıtlarım olmadı, olamadı. Ve bu yüzden, sorularımı paylaşma girişimiydi bu film benim için. Hayalleri için kimi zaman bir karıncaya, kimi zaman bir ağustos böceğine dönüşen İbo’yla birlikte ve onun biçimiyle yaşamı anlamlandırma girişimiydi.
Yaklaşım
Belgesel yaparken her şeyden önce öyküsünü anlattığımız kişiye ve belgesel sinemaya karşı sorumluluklarımızın bilincinde hareket etmeye çalıştık. ‘Ağustos Karıncası İbo’yu nesneleştirmemeye, rencide etmemeye, onun gerçekliğine müdahale etmemeye uğraştık, öyküsünü doğru aktarmaya çalıştık. Filmle İbrahim için “ilginç adammış’ dedirtmenin ötesinde, hayali, umudu, umutsuzluğu, içinde bulunduğu çevresi ve çatışmalarıyla aktarmaya çalıştık. Bütün bunları yaparken bu paylaşımı samimiyetle ve yalın bir biçimde yapmaya dikkat ettik. Film tanıklıklar içeriyor, kasabanın rutinini veriyor, içinde yaşadığı sosyal çevreyi ve çatışmaları aktarıyor, bütün bunları İbo’nun yaşamının ritmiyle anlatmaya çalışıyor.
Yönetmen, Metin Yazarı: Bingöl ELMAS
Yapım Yönetmeni: Bingöl ELMAS
Kurgu: Ender YEŞİLDAĞ
Kameraman: Serdar SÖNMEZ, Koray KESIK, Hayriye SAVAŞÇIOĞLU, Serdar GÜVEN
Yönetmen Yardımcısı: Mehtap DOĞAN
Danışman: Uğur Kutay
Jenerik Animasyon: Mustafa Ünlü
Afiş Tasarımı: M. Özgür Candan
İngilizce Çeviri: Hakan Paşalı
İbrahim Er (Ağustos Karıncası)
Onur, Sevim Er (Oğlu ve Kızı)
Veysel Demirtaş (Arkadaşı)
Tahsin Talaş (Hamam Sahibi, Arkadaşı)
Şükrü Talaş (Hamam Sahibi, Arkadaşı)
Fatma Er (Kız Kardeşi)
Veysel Demirtaş (Arkadaşı)
İznik Belediyesi Çalışanları
Hikayesini bizimle paylaşan İbrahim Er
Sibel Arıkan
Belgesel Sinemacılar Birliği
İznik Belediyesi Çalışanları
Yapım 13
Seyir Kollektif
Teşekkürler
Zeycan Elmas, Çiğdem Kesik, Ömer Tuncer, Savaş Güvezne, Nalan Sakızlı, Enis Rıza, Pervin Metin,Tunç İper
Aslı Ertürk,Barış Özkaya,Sinan Rıza,Ümit Kıvanç,Mustafa Ünlü,Şehbal Şenyurt,Orhan Tanakıncı,Zeynep Cin
Yasin Ali Türkeri,Sezgin Türk,Ümit Altaş,Özgür Candan,Ümit Topaloğlu,Veli Ergül,Mehmet Kombatı,Abbas Doğan
Bedriye Doğan,Zehra Metin,Mehmet Doğru,Bahriye Kabadayı,Burak Dal,Ebru Şeremetli,Selda Salman
Nevzat Kara,Veysel Demirtaş,Tahsin Talaş,Şükrü Talaş,Engin Sürük,Fatma Er,Farut Barut, Özgür Arık
4. Bremen Türkiye Sinema Günleri
Bremen, 30 Kasım- 6 Aralık 2006
25. Uluslararası İstanbul Film Festivali
İstanbul, 1-16 Nisan 2006
4. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali
İstanbul, 11-18 Nisan / Samsun, 25-26 Mart / Diyarbakır, 1-2 Nisan / Van, 3-4 Nisan 2006
Türkiye Kültür Günleri
Suriye, 24-28 Şubat 2006 Rakka
Türkiye & Yunanistan II. Belgesel Film Festivali
Muğla, 11-14 Kasım 2005
6. Medimed a Unique Euromediterranean Belgesel Marketi
İspanya, 21-23 Ekim 2005
27. Montpellier Mediterranean Film Festival
Montpellier, 21-30 Ekim 2005
42 . Antalya Altın Portakal Film Festivali
(Ulusal Belgesel Film Yarışması- En İyi Belgesel Film Dalında Birincilik Ödülü)
Antalya, 24 Eylül – 1 Ekim 2005
6. Hopa Deniz ve Kültür Sanat Festivali
Artvin-Hopa, 8-15 Temmuz 2005
2. Uluslararası Bodrum Film Festivali
Bodrum, 1-5 Haziran 2005
4. Alanya Belgesel Film Günleri
Antalya, 11-14 Mayıs 2005
8. Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali
Istanbul, 2-6 Mart 2005