TransAsya
Film Hakkında
TransAsya treni, her hafta iki komşu ülke İran ve Türkiye arasında öyküler taşıyor vagon dolusu.
Yanı başımızdakilerle tanışıklığımız, etkileşimimiz, dilimizde kalan ortak sözcüklerimiz adına.
Türkiye / 2008 / 72′ / Türkçe, Farsça, İngilizce / Türkçe Altyazılı
TransAsya farklı bir tren çünkü bu tren birbiriyle ilişkisi dostluk ve düşmanlık sınırlarında gezinen iki komşu doğu ülkesi olan İran ve Türkiye arasında gidip geliyor.
Üstelik bu iki ülkede bir sürü ortak değerine, ortak geçmişine, en uzun sınır komşuluğuna rağmen birbirine yabancılaşmış halklar yaşıyor. Film, bu atmosfer ve politik söylemlerin yamacında TransAsya yolcularının “küçük” ama asıl olan öykülerini anlatmayı amaçlıyor, dünya halinin ahvalinin, TransAsya yolcusunun payına düşen, öykülerine yansıyan biçimini belirgin kılmayı önemsiyor.
Film İstanbul-Tahran arasında işleyen TransAsya trenini, tarihsel serüveniyle birlikte, yolcularını, yolculuklarını, vagonlarda 3 gün boyunca inşa edilen yaşamları anlatıyor.
Jamshid G.
…Bir çocuk vardı bana şu sözü söyledi. Çok güzel bir şey. Diyor ki “Herkesin yüzü ay gibidir çünkü herkesin görmediğin bir karanlık yüzü vardır.” Anlıyor musun? ‘ Yüzümüz parlıyor. Neden parlıyor çünkü karanlık var. Biz de o karanlık tarafımızı görmek istemiyoruz…
Aydin R.
…Türkler İran’a gitmeyi pek düşünmüyor. Bilmiyorum, benim birçok arkadaşım merak ediyor ama aileleri korkuyor ve izin vermiyor. Ondan sonra bir de Türkler’in İran hakkında fazla bilgileri yok.
İran’ın doğasını bilmiyorlar. Sanıyorlar ki, bir çölde yaşıyoruz….
….En rahatsız olduğum şey de otellere gidiyorsun, resepsiyon diyor ki, “Yine Araplar geldi.” Ben de diyorum ki, “Yok bunlar Arap değil. Bunlar Fars. İranlılar Arap değil Farstır. Diyor ki, “Hepsi aynı”. Diyorum ki, “Tamam o zaman sen de Arapsın”…
Turan S.
…Hiç bilgileri yok. Hatta coğrafi açıdan komşu olduğumuzu bile bilmiyorlar. Sadece Ahmedi Nejad’ın İran Cumhurbaşkanı olduğunu biliyorlar.
Türkçe’de çok Farsça kelime var. Çok ortak kelimelerimiz var. Mesela dost, meyman, düşman. Çok Farsça kelime var. Ferdi Tereddüt…
Bizde hem çok şair hem çok filozof var. İbni Sina, Razi bunlar İranlı.
Hafız’ın dörtlükleri var okuyabilirim. O çantayı verebilir misin?…
İranlı Müzisyen Ferhad’tan Bir Şarkı
Ey benim okul arkadaşım!
İkimiz de aynı yolun yolcusuyuz,
Başımızında öğretmen sopası,
Boğazımdaki düğümsün, ahımsın.
Kazınmış kara tahtaya ikimizin ismi
Sessiz ve sitem dolu şarapnel hala vucudumuzda
Bilgili ve kültürlü olduklarını iddia edenler ,
gercekte çöldeki ayrık otları gibidirler.
İyisiyle kötüsüyle
Ölmüş herkesin kalbi
Bizim ellerimiz yırtmalı perdeleri
Bizim derdimize bizden başka kim çare bulabilir ki?
Ey benim okul arkadaşım
Tom R.
– …Senin gördüğün kadarıyla Avrupa’daki kadınlar özgür mü?
– Hayır öyle düşünmüyorum. En azından benim gördüklerim öyle değil. Söylemek istediğimi tam olarak nasıl çevirilebileceğini bilmiyorum ama başkalarının onlardan beklediklerini yapacak kadar özgürler. Anlatabildim mi?
Senin için özgürlüğün anlamı ne?
Benim için mi?
Evet.
Benim için özgürlük, yasalarla zaman kaybetmemek…
Mina R.
…Hayır! O özgürlük değil, biz onu demiyoruz.
İnsanın beyni rahat olsun, istediğini kendisi seçsin, belli sınıra kadar gitsin, iyiyi kötüyü ayırt etsin. Zorunlu şekilde birine bir şeyi yaptırınca o kişi onu kabullenmez. İran’da eğer bir kızı uygunsuz yakalarlarsa kırbaçlarlar. Neden benim yaşıtım 17-18 yaşındaki bir kız kırbaç yesin, neden böyle olsun? İran daha iyi bir imaj verebilir. Hicap olsun ama bir insan çarşaf istemiyorum diyebilsin. Denilmesin ki “Çarşaf ört ki dindar görünesin.”..
Deniss E.
-Farsçada “aşk” sözü için kaç kelime var?
-Aşk için mi? Üç ya da daha fazla.
Çünkü Fransızca’da sadece bir tane var, Yunanca’da sanırım 2 tane ya da belki 3.
İran dünyadaki en eski medeniyetlerden biri.
Jamshid G.
Kültür, sanat, mücevherden daha da değerlidir. Honer (sanat) Farsça bir kelime. “Hüveniru”dan türemiş. “Hüve” iyi demek. “Niyru” güç, yani sanat iyi bir güçtür.
Amaç
TransAsya, diğer trenlerden farklı bir tren. Çünkü bu tren, köklü tarihsel mirasa sahip, darbeleri, rejim değişiklikleri, gelgitleri hiç bitmeyen, politik deyimlerle “jeostratjejik”, “jeopolitik” diye tanımlanan, batının orasını burasını didikleyip durduğu, birbiriyle ilişkisi dostluk ve düşmanlık sınırlarında gezinen iki doğu ülkesi arasında gidip geliyor. Ülkelerden biri, ‘nükleer silah üretiyor’ iddiasıyla sürekli gözlem ve askeri güç kullanma tehdidi altında olan, adına korku senaryoları üretilen İran. Diğeri ise AB süreci denilerek her derdi dünya huzurunda tartışılan, “jeopolitik” ülke diye tanımlanan Türkiye. Ve tüm bunların yanında bir sürü ortak değerine, ortak geçmişine, en uzun sınır komşuluğuna rağmen birbirine yabancılaşmış iki ülkenin halkları. Film, bu atmosferin bu politik söylemlerin yamacında TransAsya yolcularının “küçük” ama asıl olan öykülerini anlatmayı amaçlıyor. Dünya halinin ahvalinin, TransAsya yolcusunun payına düşen, öykülerine yansıyan biçimini belirgin kılmayı önemsiyor.
Bir kompartımanda Türkiyeli ve İranlı olarak 4 günlük yolculukta yaşamın nasıl
inşa edildiğini, hayatın nasıl anlamlandırıldığını, hangi kodlarla hareket edildiğini, neye gülündüğünü, nasıl eğlenildiğini, dillerdeki ortak sözcüklerin, kulaklardaki ortak ezgilerin neler olduğunu aktarmayı amaçlıyor. Film maniple edilmiş gündemlerden azade, yaşamın gerçek küçük detayları ile olup bitenlere dair sorularını sormayı hedefliyor.
Yaklaşım
Her hafta Haydarpaşa ve Tahran’dan TransAsya trenleri kalkar karşılıklı. İki komşu ülkenin halkları, Van Gölü’nün kıyısında karşılaşır. Bakışları, tarihleri, dillerindeki dost ve düşman sözcükleri aynı olsa da birbirileri için haricidirler. Tanışıklıkları batının kurduğu dil biçimi, medya üzerindendir. Yine de her şeyden öte yüzleri gülümser, bakışları empatiyledir.
Ortaya çıkacak olan yapım, sadece kamera doğrultularak gerçekleştirilecek çekimlerle değil, vagonlarda birlikte geçirilen, Kayseri, Van, Tebriz gibi ara istasyonlarda paylaşılan 4’er günlük zaman dilimi sırasında inşa edilen yaşamı aktaracak.
Film, pencerelerden akıp giden ülke coğrafyalarına ait kareleri, yol arkadaşlarıyla birlikte yorumlamayı, yeniden anlamlandırmayı hedefliyor. Aynı köklerden beslendiğimiz, ortak kodlarımızın olduğu trende yakaladığımız ortak imgelerle belirginleşecek. Birbirimizden o kadar da ayrı olmadığımızın izleri, birlikte söylenen şarkıların sözlerinde, ezgilerinde aranacak. Kompartımanlardan kimi zaman Hayyam’ın şiirleri, Seceryan’ın gazelleri duyulacak. Sohbetler belki Mevlana’nın felsefesi üzerineyken, arabeskçilerimiz, popçularımıza, popüler kültürümüze geçecek. Pehlevi ile Atatürk’ün ilişkisini, batılı ülkelerin gündeminde oluş biçimlerimizi, politik versiyonlarla didiklenen Türkiyeli ve İranlı olmayı konuşacağız. Film, tüm bunları anlatırken nerelerde ayrı baktığımızı, ne zaman birbirimize dair kuşkuya kapıldığımızı, ne zaman yabancılaştığımızın sorularını soracak. Birlikte yolculuğu anlatırken sadece dostluk güzellemesi içinde değil, çatışmalarıyla, gelgitleriyle, hayattaki gerçek karşılıklarıyla kaydetmeye çalışacağız.
Yönetmen, Metin Yazarı: Bingöl Elmas
Yapım Yönetmeni: Şehbal Şenyurt
Kameraman: Serdar Güven, Ümit Topaloğlu
Kurgu: Özgür E. Arık, Ethem Dural,
Ses Miksaj: Enis Küçükdoğan
Yönetmen Yardımcısı: Pervin Metin, Şirin Demirel
Yapım Asistanı: Ümit Topaloğlu, Ada Ayşe İmamoğlu
Farsça Çeviri: Leyla Khanloaşhayeri, Ali Khanloaşhayeri, Aydin Remezani
İngilizce Çeviri, Deşifre: İdil Dündar, Neşe Akın, Songül Kalan, Ayşe Çetinbaş, Selcen Küçüküstel
Görüntü ve Ses Deşifre: Irmak Çengel, Ebubekir Çetinkaya, Çiğdem Kesik
Afiş Tasarım: Tolga Köksal, Kemal Taşçıoğlu
Yapım: Sufilm
TransAsya treni, bir belgesele konu oldu.
İki komşu ülke İran ve Türkiye arasında 2001 yılından beri yolcu taşıyan, Haydarpaşa’dan hareket edip Tahran’a kadar giden TransAsya treni, bir belgesele konu oldu..
Daha önce Ağustos Karıncası adlı belgeselle Altın Portakal alan yönetmen Bingöl Elmas’ın çektiği, yapımcılığını Şehbal Şenyurt’un üstlendiği TransAsya adlı belgesel film, dört gün süren yolculuk sırasında yaşanan vagon dolusu öyküleri anlatıyor. 2001 yılından beri yolcu taşıyan TransAsya treni, Haydarpaşa’dan Tahran’a kadar gidiyor. Filmde tren yolculuğu, Ömer Hayyam’ın, Fuzuli’nin, İbni Sina’nın memleketi İran’ın köklü tarih ve coğrafyasıyla harmanlanıp anlatılıyor.
TransAsya farklı bir tren çünkü bu tren birbiriyle ilişkisi dostluk ve düşmanlık sınırlarında gezinen iki komşu doğu ülkesi olan İran ve Türkiye arasında gidip geliyor. Üstelik bu iki ülkede bir sürü ortak değerine, ortak geçmişine, en uzun sınır komşuluğuna rağmen birbirine yabancılaşmış halklar yaşıyor. Film, bu atmosfer ve politik söylemlerin yamacında TransAsya yolcularının “küçük” ama asıl olan öykülerini anlatmayı amaçlıyor, dünya halinin ahvalinin, TransAsya yolcusunun payına düşen, öykülerine yansıyan biçimini belirgin kılmayı önemsiyor.
Kültür Bakanlığı’nın desteği ile çekilen TransAsya belgeseli, Antalya’da 45. Altın Portakal Film Festivali’,Fas’ta FIDADOC SOUSS Agadir Uluslararası Belgesel Film Festivali, Amerika’da 13’uncu Boston Turk Festivali Belgesel ve Kisa Film Festivallerinde yarışma bölümlerine seçildi. Film ayrıca Adana’da 15. Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nin belgesel bölümünde gösterildi.
JAMSHD G. / AYDN R. / TOM R. / FLORIAN / MARIE K. / ERF F. / FATMA F. / MUAFFAK G. / AHNAZ B. / MOHAMMET / MNA R. / MANSURE R. / TURAN S. / AL K. / NUMAN A. / MOHAMMET F. / ELSA Y. / DENISS E. / SARA C. / FATMA F. / MEHMET Y. /
HSEYN R.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Katkılarıyla Hazırlanmıştır.
Katkılarından Dolayı Teşekkürler
Belgesel Sinemacılar Birliği (BSB)
Mertsa Yemek
Burla Makina Ticareti Ve Yatırım A.Ş.
Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi
İz Tv
Kanguru Stüdyosu
T.C. Devlet Demiryolları
Tatvan Gar Müdürlüğü
Ankara Ticaret Daire Başkanlığı
Yabancılar Hudut İltica Dairesi Başkanlığı
Kayseri Sıgınmacılar Ve Göçmenler Derneği
Nazim Hikmet Kültür Merkezi
Teşekkürler
Jamshid Ganjineh, Aydin Remezani, Zeycan Elmas, Koray Kesik, Aziz Akal,Hayriye Savaşçioğlu, Cengiz Güven, Fazilet Karakuzu, Özge Akkoyunlu, Deniz Metin, Veli Ergül, Alev Elmas, Hatice Uysal, Eylem Sarıtaş, Orcan Sakallı, Şirin Bahar Demirel, Cemil Elmas
Bülent Arınlı, Mustafa Ünlü, Kemal Öner, Mihriban Tanık, Kemal Alptekin, Sadık Aslankara, Hilmi Etikan, Ümit Kivanç, Burak Dal, Sezgin Türk, Peri Johnson, Elvan Kığılcım, Burhan Gün, Elif Ergezen, Yasin Ali Türkeri, Mustafa Temiztaş, Pelin Albayrakoğlu, Özgür Candan,
Ahmet Sargın, Murat Toy, Faysal Soysal, Burak Şenbak , Sedat Yilmaz, Faik Bulut, Buğra Varol, Ali İlhan, Nefise Ozkal Loretzen, Can Candan, Dilhun Ekmekçi
Muaffak Gülboy, Meryem Remezani,Halaç Aygün, Kadri Yapıcıoğlu, Servet Mungan, Hidir Polat, Şerafettin Doğan, Erol Kodalak, Yusuf Öztürk, Savaş Ünal, Fatma Demir, Ruşen Gülen, Sinan Ağkaya, Sebahattin Yildiz, Kaya Denktaş, Mevlüt Yilmaz, Özgür Esen, Yasemin Çivelekoğlu, Gülbahar Altinkiliç, Şehram Güneş, Turgay Şafak
Ve Aileme.
7. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali
9-15 Mart 2008’de İstanbul, 20-21 Mart’ta Manisa, 5-6 Nisan’da Urfa, 11-12 Nisan’da Trabzon’da
20. Ankara Uluslararası Film Festivali Ulusal Belgesel Yarışması
12-24 Mart 2009
13.Boston Türk Festivali Belgesel ve Kısa Film Festivali Yarışması
2-7 Aralık 2008
11. Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali
13-19 Kasım 2008
FIDADOC SOUSS Agadir Uluslararası Belgesel Film Festivali
4-8 Kasım 2008
45. Altın Portakal Film Festivali Ulusal Belgesel Yarışması
10-19 Ekim 2008
15. Uluslararası Altın Koza Film Festivali
2-5 Haziran 2008