Film Hakkında

13 bölümden oluşan ‘Bir Avuç Toprak’ isimli bu belgesel dizisinde, hayallerinin peşinden gidip doğayla barışanların hikayelerine tanıklık ediliyor. Film, büyük şehirlere mecburiyetlerimizi sorgulayıp, ‘neyin diyetini ödüyoruz’ diyerek bu şehirden gidenleri anlatıyor.

Türkiye / 2012 / 26 dakika, 13 bölüm / HD / Türkçe – Almanca, İngilizce Altyazılı

Topraktan ayrı düştük, alt alta üst üste evlere doluştuk. Irazca Ana’nın ‘evimin önüne ev yaptırmam’ sözü bir Don Kişot hayali gibi kaldı. Dip dibeyiz ama bir o kadar yabancıyız. Teknolojik ve tek kişilik hücrelerimizde, doğadan uzakta ‘katkılı’ ve ‘dayanıklı’ yaşamlar edindik. Kaotiğiz, stresliyiz, sabırsızız, gözümüzün feri sönük ve söyleniyoruz her fırsatta. ‘Bir avuç toprak edinip, kaçıp gitmekten, bu şehri terk etmekten’ bahsediyoruz. Bir emeklilik hayali olan küçük bir sahil kasabası, her yaştan insanın dillendirdiği bir şeye dönüştü. Başka türlü yaşamların peşine düştü insanlar. Büyük şehirlerdeki tüm kurulu düzenlerini bir çırpıda bir kenara bırakıp dağ başlarına, köylere yerleşenler oldu. Aralarında şehir kaçkını, yorgunu, macera için gidenleri de vardı. Ama bizim filmimiz ‘neyin diyetini ödüyoruz’, ‘başka türlü yaşamak da mümkün’ diyerek toprağa geri dönenlerin hikayesini anlatıyor. Bu, 13 bölümlük belgesel dizisisi TRT Belgesel Kanalı’nda seyirciyle buluştu.

Amaç, Yaklaşım

Yapılaşması, kalabalığı, kaosuyla çoğu zaman bir eziyete dönüşen büyük şehirler gerçekten tek alternatifimiz mi? Ülkemizde de bilinçli ve tercih edilen kır yaşamı olabilir mi? Doğadan ayrı düşmeden, tüketim çılgınlığına kapılmadan yaşamak mümkün değil mi? Şehirli çiftçi olabilir mi? Bu gidişler, bu arayışlar bir akım ya da moda mı? Yaşamlarına tanıklık ettiğimiz insanlarla birlikte yeniden sesli düşünüyoruz. Yaşadığımız şehirleri yeniden gözden geçiriyoruz. Bize sunulan modellerin haricinde kendi rengimiz ve biçimimizle bir yaşam alanı kurmak mümkün mü sorgusunu dile getiriyoruz. Her şeyin kent yaşamı üzerine kurgulandığı bir dünyada, bu yaşam denemeleri ütopik mi? Temelde tanıklık metodunu kullanacağımız anlatımızda cevabını aradığımız sorularımız olacak. Bu kadar zaman büyük şehirlerde olmuş bitmiş insanların bir anda üstüne sinmiş şehirlilikten kurtulması mümkün mü? Yapılan şeyler çok önemli ancak pratik hayattaki karşılıkları nasıl ve neler barındırıyor? Doğayla hiç ya da çok az ilişki kurmuş insanlar, kırda başlangıcı nasıl yapıyorlar? Bu bir buluşma mı yoksa doğayla mücadele mi? ‘Doğanın bize değil bizim doğaya ihtiyacımız var’ her türlü durumda arkasında durulabilen bir söz mü? Doğayla sürekli savaşmış ya da mücadele etmiş toplumsal hafızalara sahip insanların bir anda başka türlü bir ilişki kurmaları mümkün mü? Şehirli çiftçi olabilir mi, bu yaşam sonradan tercih edilebilir mi? Filmimiz merkezine ‘kırda ortaklaşa bir yaşam kurmak’ için şehirden gidenleri alıyor. Başka bir yaşam mümkün sözüne taraf da olsak bu hikâyelere bakışımız bir güzellemeye dönüşmüyor. Bu yaşam denemelerinde, varedilenlere tanıklık ettiğimiz gibi işlemeyen, yürümeyen, çelişen durumlarına da yer veriyoruz.

Ekip

Yapım – Production

TRT Belgesel Kanalı – TRT Tourism and Documentary Channel

Yönetmen, Metin Yazarı – Written and Directed by

Bingöl Elmas, Sultan İlhan

Görüntü Yönetmeni – Director of Photography

Koray Kesik

Kameraman – Cameraman

Mehmet Eren Bozbaş, Sultan İlhan, Uğur Hamidoğlu

Kurgu – Editing

Uğur Hamidoğulları, Ali İlhan

Ses – Sound

Özkan Arınkal, Ali İlhan, Uğur Hamidoğlu

Müzik – Music

Taner Sarf

Yapım , Yönetim Asistanı – Assistants to the Director

Sultan İlhan, Özgür Küçüktülü

Görsel Tasarım ve Jenerik- Color Correction and Generic Desing

Ali İlhan

Ses ve Görüntü Deşifresi

Aliye Düşünmez, Sultan İlhan

Çeviriler – Translation

İngilizce- English: Şirin Bahar Demirel, Gülşen Altun, Selen Akhuy

Rusça – Rusia : Emine Beldağ

Almanca- German: Veronika Hartman

Altyazı Uygulama – Subtitle Application

Onur Çakır

Muhasebe – Accounting

Metin Açar

© TRT Belgesel Kanalı  – 2012